Avrupa sanatının yapı taşlarını oluşturan eserlerinin bilinmeyen detaylarını incelemeye ne dersiniz? Mona Lisa’nın kimlerin eline geçtiğini, Son akşam yemeği’nin gizemli sembollerini, Guenica’nın yapılmasına neden olan olayı, Çığlık tablosunun fiyatını merak ediyor musunuz? İşte sanat tarihinin en önemli 10 resmi ve başlarından geçen serüvenler…
Mona Lisa- Leonardo Da Vinci
Rönesans dönemine ait birçok ünlü eserin sergilendiği, bizim de en iyi müzeler listesinde 2. sırada yer verdiğimiz Fransa’nın Paris şehrindeki Louvre Müzesinde sergilenen tablo, tartışmasız dünyanın en çok bilinen ve en ünlü eseri unvanını açık ara elinde bulunduruyor.
Leonardo da Vinci’ nin 1503 yılında başlayıp 1507 yılında tamamladığı tabloda oturan ve kim olduğu bilinmeyen bir kadın, belirsiz bir yüz ifadesiyle resmedilmiş.
Geçtiğimiz 500 yıldan fazla bir sürede tablo birçok kez el değiştirmiş. Hatta Napolyon’un Mona Lisa tablosunu Louvre müzesinden alıp kendi yatak odasına dahi astırdığı bilinmekte. Napolyon döneminin bitmesinin ardından yeniden Louvre Müzesinde sergilenmeye devam eden eser bu sefer de 1911′ de bir hırsız tarafından çalınmış fakat 2 yıl sonra yeniden bulunup ait olduğu yerde sergilenmeye devam etmiş. 1956′ da ise tablonun üzerine asit dökülmüş ve yeniden restore edilmesi seneler sürmüş.
Ancak tüm bu başına gelen badirelerden sonra yine de Louvre Müzesinin ve dünyanın en önemli eseri olmaya devam ediyor.
The Last Supper / Son Akşam Yemeği- Leonardo Da Vinci
Yine döneme damgasını vurmuş en ünlü sanatçılardan olan Leonardo Da Vinci ‘ nin 1495 yılında Milano’da, Duke Lodovico Sforza’ ın isteği üzerine Santa Maria Dele Grazie manastırının duvarında resmetmeye başlayıp ve 1498′ te tamamladığı ünlü eseri, Hristiyan inanışına göre Hz. İsa’nın son akşam yemeğini anlatıyor.
İnanışa göre; Hz. İsa’nın Romalı askerlerce tutuklanmasından önce havarileriyle yediği yemekte yaptığı konuşmada, içlerinden birinin onlara ihanet edeceğini söylediği sırada etrafındaki kişilerin yüzlerindeki şaşkınlık ifade edilmiş.
Dan Brown’un sansasyonel kitabı Da Vinci’nin Şifresi‘ne göre; ortada bulunan Hz. İsa’nın solundaki kadın Magdalalı Meryemdir. Aralarındaki V işareti Pagan inanışına göre kadınlık sembolünü temsil ediyor ve giysileri birbirlerine simetrik olarak çizilmişti. Ve yine V işareti kutsal kaseyi sembolize etmektedir. Yine kitaba göre Magdalalı Meryem’in Hz. İsa’dan çocuğu olmuştur. Gerçi Dan Brown bunu sadece kurgu olarak kitabında yazmamış, çeşitli belgelere dayandırarak bunu ispatlamaya çalışmıştır.
Tüm bu tartışmalara rağmen günümüzde bile halen Da Vinci’nin bu eserinde pek çok gizem sakladığı ve tarihçilerin bunların çözmeye çalıştığını biliyoruz.
The Creation of Adam / Adem’in Yaratılışı- Michelangelo
Vatikan Müzelerinden Sistine Chapel (Sistine Şapeli) in tavanında bulunan ve yine rönesans döneminde (1508-1512) Michelangelo tarafından yapılmış bir şaheserdir.
Rönesans dönemimde Papalık makamının en önemli ayinlerinin yapıldığı, kararların verildiği yer olan Sistine Şapeli’nin tavanının resimlendirilmesi yine dönemin Papası Papa II.Julius tarafından istenmiştir.
İncil’ de geçen 9 farklı yaratılış betimlemesinden biri olan Adem’in Yaratılışı en ünlü fresktir. Tanrının, ilk insan olan Adem’e hayat üflemesini betimleyen çizimin tam ortasında parmak uçlarının birbirine temas etme detayı bu freskin en önemli detayıdır.
Sistine Şapelinin tavanı buna benzer betimlemelerde başlı başına bir sanat eseridir tabi ki aynı zamanda da. Bu sebeple Vatikan’da müze gezisi yapanların ilk uğradığı kısım da burasıdır.
The Nightwatch / Gece Nöbeti- Rembrandt Van Rijn
Sanatın değdiği Amsterdam’da yaşam daha canlı ve renkli görünüyor. Tarihi değerleriyle beraber modern bir dünya yaratmayı başarabilen Amsterdam, müzelerin, eğlencenin ve güzel yaşamın merkezi. Kanallar üzerine kurulan bu şehrin Vermeer, Hals, Steen, Avercamp, Ter Borch gibi Felemenk ustaların da dahil olduğu yaklaşık bir milyon sanat eserine ev sahipliği yapan Rijksmuseum ise şaheserlerin toplandığı bir cennet gibi!
Rembrandt van Rijn’in 1642 senesinde tamamladığı ve sanat tarihinin en önemli resimlerinden biri olan ‘Gece Nöbeti’, Hollanda Altın Çağı’nın zirve yaptığı dönemi de simgelemektedir. Günışığı ve gölgeyi ustalıklı bir şekilde kullanan Rembrandt’ın eseri koyu bir vernikle boyandıktan sonra, renklerinin canlılığını yitirmiş ve 1940’lı yıllarda vernik yeniden kaldırılmıştır.
Girl With A Pearl Earring / İnci Küpeli Kız- J. Vermeer
İnci Küpeli Kız Hollandalı ressam Johannes Vermeer’in başyapıtlarından biri olan tablodur. Adından anlaşılacağı gibi odak noktası bir inci küpedir. Lahey’de, Mauritshuis’de sergilenmektedir. Kimi zaman “kuzeyin Mona Lisa’sı” ya da “Hollandalı Mona Lisa” olarak adlandırılır.
Genel olarak Vermeer ve tabloları hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır. Tablo “IVMeer” şeklinde imzalanmıştır, ancak tarih atılmamıştır. Tabloda resmedilen kızın hayal ürünü değil de gerçek bir model olduğu ve kızı ya da bir yakını olduğu düşünülmektedir. Tablodan esinlenerek kitap yazılmış sonra da beyaz perdeye uyarlanmıştır. Tablo yağlı boya ile yapıldığı ve uzun süre korunamadığından dolayı zamanla boyada çatlamalar meydana gelmiş ve bu da tabloya farklı bir göz zenginliği sağlamıştır.
Guernica- Pablo Picasso
Ünlü İspanyol ressam Pablo Picasso‘nun en bilindik eserlerinden olan Guernica, İspanya iç savaşı sırasında Nazi Almanyası’na ait bombardıman uçaklarının Guernica şehrini bombalamasını ve orada yaşanan trajediyi anlatıyor.
Bu saldırıdan oldukça etkilenen Picasso, sadece 15 gün içinde yalnızca İspanya’daki iç savaşa tüm dünyanın ilgisini çekmekle kalmamış, aynı zamanda ilerleyen yıllarca savaş karşıtlarının adeta bir sembolü haline gelmiştir.
1937’te yapılan tablo 1981 yılına kadar, savaşın yarattığı yıkımı ve trajediyi daha net olarak gözler önüne sermek adına dünyanın pek çok ülkesinde sergilendi. Bugün de Madrid’te ki Reina Sofia Müzesi’nde sergilenmektedir.
The Scream / Çığlık- Edvard Munch
Norveçli ressam Edvard Munch‘ ün en önemli eseri ve orijinal adı “Skrik” olan ama daha çok “Çığlık” olarak bilinen tablo, 1893 yılında yapılmıştır.
Ressam, tabloyu yaparken hasta ve yorgun olmanın yanı sıra aynı zamanda bir yandan da doğanın çığlığını hissettiğini ve bu şekilde tabloyu yapmaya başladığını günlüğünde belirtmiş.
Dünyanın en ünlü eserleri listesinde olmasının bir başka sebebi de, 2012 yılında düzenlenen bir müzayede de 120 milyon dolara satılarak, bir müzayede de satılan en pahalı eser olmasıdır.
The Starry Night / Yıldızlı Gece- Van Gogh
Vincent van Gogh‘un 1889 yılında sanatoryumdaki odasının penceresinden Fransa’da ki Saint-Rémy-de-Provence köyünün gece saatlerindeki görünümünü aktardığı tablo, New York’ ta Museum of Modern Art’ ta sergilenmektedir.
Tablo ilk bakışta oldukça tanıdık gelecektir mutlaka. Göze çok hoş gelen bir resim olduğundan dünyanın birçok yerinde duvarları süslemesinin yanı sıra bekleme salonu olan her binanın duvarlarında olmazsa olmaz bir eserdir.
The Birth of Venus / Venüs’ün Doğuşu- Boticelli
Rönesans resim sanatının en ünlü temsilcilerinden Sandro Botticelli‘nin 1482-1486 arasında tamamladığı tabloda, güzellik tanrıçası Venüs’ün doğumunun ardından sahile vurduğu anı temsil ediliyor.
Floransa’daki Uffizi Müzesinde sergilenen eserin sahibi Botticelli’ye ait birçok eser pagan etkisi taşıdığı için o dönemde yakılmıştır. Fakat her ne olursa olsun Venüs’ün Doğuşu’nun dokunulmazlığı sağlanmıştır.
Marilyn Diptiği– Andy Warhol
Pop art adlı sanat akımının ikonu olan bu resim modern felsefe bakışını anlatabilir. Bir modern sanat ögesi olarak değerlendirilebilir. Resim hakkında bilgisi olmayan kişiler dahi bu çalışmaya aşinadır.
İlk bakışta insana birçok şey anlatır. Şöhretin farklı taraflarını, popülerliğin, modernitenin renklerce dünyasını anımsatır. Aslında renkler bize göre çok değişkendir, göz, ışık, dil gibi unsurlar renkleri anlamlandırır. Bütün dünyanın bildiği bazı şeyler de böyle renklidir. Renkli hayatların büyüsü bu çalışmadaki gibidir. Özenilen yaşamların kendi içinde ve bizim bakış açımıza göre duruşu sadece renkleriyle oynanmış bu çalışmaların içinde gizlidir.