“Sanat” adı verilen bir şey yoktur aslında yalnızca sanatçılar vardır; yani bir zamanlar renkli topraklarla bir mağaranın duvarlarına becerebildiklerince hayvan resimleri çiziktiren, bugün ise boya satın alıp reklam afişlerini yapan ve yüzyıllardan beri daha birçok başka şeyler üreten insanların tüm bu etkinlikleri sanat diye tanımlamakta hiçbir sakınca yok, yeter ki bu sözcüğün yer ve zamana göre birbirinden farklı bir anlama gelebileceği unutulmasın ve günümüzdeki neredeyse bir korkuluk veya tapınç aracı haline gelen ve büyük “S” ile başlayan sanatın var olmadığının bilincinde olunsun…
Gombrich The History of Art
İnsanlık tarihinin en önemli dışavurumlarından biri olan ‘’ görselleştirme arzusu ‘’ bilindiği üzere mağara resimlerine kadar uzanan bir süreçtir.
Bu süreç içerisinde mağara duvarlarına kendi amaçları doğrultusunda hayvan imgeleri çizen insanların yerini yüzyıllar içerisinde birçok uygarlık ve kavramlardan sonra bugünkü görsel disiplin olarak ‘’ Sanat ‘’ adı altında görmekteyiz. Bu tarihsel sürecin çeşitli evrelerinde farklı eğitim anlayışları ve programları doğmuş Rönesans’la birlikte usta-çırak ilişkisine dayanan eğitim yöntemi, daha sonra okullar ve (ekolleşen) sanat akademilerinin oluşması ile farklı bir boyut kazanmış ve kurumsallaşarak günümüze gelen bu merkezlerde önemli sanatçı kuşakları yetişmiştir.
‘’Sanat‘’ kelimesinin 17.yüzyılın sonlarında kullanılmaya başlandığını düşündüğümüzde, başlangıçta Verocchio, Pisanello gibi Rönesans sanatçı atölyelerinin ardından Floransa Okulu, Venedik Okulu, Roma Okulu, Paris Okulu gibi önemli eğitim merkezlerinin yanı sıra 1863’te kurulan Academi de Beaux Art gibi kurumların öne çıktığını görüyoruz. Daha sonraları 20.yüzyılda bu kurumların aşırı klasikleşen tutumlarına bir tepki olarak özel sanatçı atölyelerine doğru bir yönelim süreci yaşanmıştır.
20. yüzyıl başlarında ise 1919 Almanya’sında öncülüğünü W. Gropius, P. Klee, V. Kandinsky, L. Feininger gibi sanatçı-eğitimcilerin öncülüğünde kurulan BAUHAUS bu alanda ciddi bir reform yaparak geleneksel akademik yöntemlerin dışında yeni bir program ve eğitim anlayışıyla, endüstrinin ihtiyaçlarına cevap vermeyi amaçlamıştır. Günümüzde de pek çok güzel sanatlar kurumlarında uygulanan bu programın temeli Basic Design’a dayanmaktadır.
Bu bağlamda çağdaş bir Güzel Sanatlar Kurumu olarak ARKHE SANAT AKADEMİSİ’nin amacı, akademik bir üslup ve hümanist bir yaklaşımla öğrencilerini yetişkin birer birey olarak benimseyip, öğrencilerine üniversite ve sonrası sanatsal formasyonlarının temelini oluşturacak olan gerekli desen eğitimi ve sanat tarihi bilgisini vermek, günümüz sanat ortamının tasarım-üretim sorunlarına eğitimiyle yanıt verebilecek üretken, yaratıcı ve özgün bireyler yetiştirmektir.